dokun

Ağrı Dağı

Hem Türkiye’nin hem de Avrupa’nın en yüksek noktası (5.137 m) olan Ağrı Dağı, uçsuz bucaksız bulutların arasında yükselen doğu Türkiye ovasında uçsuz bucaksız mesafelerden görülebilir. 2004 yılında milli park ilan edildi. Tüm yıl karla kaplı zirvesi, Türkiye’nin en büyük kalıcı buz kütlesi olan buzullarla kaplı, hareketsiz bir volkanik konidir.

İki büyük volkanik koniden oluşur: Büyük Ağrı ve Küçük Ağrı. Büyük Ağrı, 5.137 m yüksekliği ile Türkiye’nin en yüksek zirvesidir; Küçük Ağrı’nın yüksekliği ise 3.896 m’dir. Ağrı masifi yer tabanında yaklaşık 35 km genişliğindedir.

Kutsal metinlerde adı geçen dağ, Nuh’un Gemisi’nin hikayesi bağlamında, bu masifi özel kılıyor. Ünlü kaşif Marco Polo tarafından “tırmanmanın imkansız” olduğu iddia edilen bu görkemli dağ, uzun yıllar boyunca adrenalin bağımlısı kaşiflerin rüyalarından hiç çıkmadı.

Ağrı’nın zirvesine ulaşmak için kaydedilen ilk girişimler Orta Çağ’da yapıldı ve Friedrich Parrot, Khachatur Abovian ve diğer dört kişi 1829’da kaydedilen ilk tırmanışı gerçekleştirdi.

Dağ, Orta Çağ’dan beri batıda Ağrı (Ararat) adıyla anılmış, Nuh’un Gemisi’nin dinlenme yeri olduğu şeklinde yorumlanmıştı.

Van Gölü, Van ve Bitlis

Van Gölü, Türkiye’nin Doğu Anadolu Bölgesi’nde, Bitlis ve Van illeri arasında yer almaktadır. Volkanik bir patlama ile oluşan bir göldür. Van Gölü, Nemrut Dağı’nın patlaması sonucu zamanla suların dolmasıyla oluşmuştur.

Gölün doğusunda dört ada bulunmaktadır: Adır, Akdamar, Kuş ve Çarpanak. Tarihi özellikleriyle turistlerin ilgisini çeken adalar, 1990 yılında arkeolojik sit alanı ilan edildi..

Van Gölü, Türkiye’nin en büyük tuzlu soda (alkali) gölü ve dünyanın en büyük soda gölü olma özelliğine sahiptir. Suyunun doğası gereği biyolojik çeşitliliği sınırlıdır. Gölde yaşayan tek balık türü inci kefalidir (Alburnus tarichi).

Kale aynı zamanda Urartu kültürünün savaşçı tanrısı Haldi için de kült merkeziydi. Bugün Van’ın hemen batısında ve Van Gölü’nün doğusunda bulunan Van Kalesi’nde Urartu tapınakları, sunak merdivenleri ve kral mezarları, Farsça yazıtlar ve Osmanlı camileri bulunmaktadır.

Palandöken Kayak Merkezi, Erzurum

Doğu Anadolu’nun en büyük şehri olan Erzurum, 1.950 metre yükseklikte yüksek bir yayla üzerine yayılmıştır. Muhteşem dağ manzarasının içinden geçen bir yol, Erzurum şehir merkezine sadece 6 km uzaklıktaki kış sporları merkezi Palandöken’e çıkıyor. Çok sayıda otelin yanı sıra en uzun kayak pistine ve yüksek kar kalitesine sahiptir, bu yüzden uzman kayakçıların favori uğrak yeridir.

Bir havalimanına en yakın kayak merkezlerinden biridir; uçağınızın inişinden sadece 5 dakika sonra Palandöken’in yamaçlarında kar üzerinde olabilirsiniz. Palandöken, kış sporları tutkunlarına birçok fırsat sunuyor ve ilk olarak kasım ayında düşen, haziran ayına kadar yerleşen ince karla kaplanıyor. Kayakçılar için büyük bir tehlike olan sis oraya inmez. Hava açıktır; yamaçlar Türkiye’deki en uzun yamaçlardır ve kayak tutkunları nefes kesici manzaraya hayran kalabilirler. Günlük yaşamın stres ve baskılarını unutmak için de ideal bir yerdir.

Karanlık Kanyon, Erzincan

Karanlık Kanyon Erzincan’ın Kemaliye ilçesinde bulunan dik kenarlı derin bir geçittir. Kanyon, Karasu Nehri üzerinde Munzur Dağlarında oluşur. 

Kanyon 25 km uzunluğunda, 1.000 m derinliğinde ve tabanda 10-15 m genişliğinde olup neredeyse % 90 kayalık eğim irtifasına sahiptir.

Kanyon, kaya tırmanışı ve tekne gezintileri gibi açık hava eğlence etkinlikleri sunmaktadır.

Saklıkapı Kanyonu, Elazığ

Karakaya Baraj Gölü kıyısından başlayıp Elazığ’ın Baskil ve Keban ilçeleri arasındaki 2,5 km uzunluğundaki hat boyunca uzanan Saklıkapı Kanyonu, tamamen tesadüfen keşfedilmiş bir kanyondur.

Kanyon, son yıllarda 20 ile 200 metre arasında değişen yüksekliği, karstik topografyası ve çok çeşitli bitki çeşitleriyle dikkat çekiyor. Saklıkapı Kanyonu’na yakın olan Karaleylek Kanyonu’nda sarp kayalıklar, karstik mağara oluşumları ve tarihi mağara yerleşimleri bulunmaktadır.

Çıldır Gölü, Ardahan

Ardahan şehir merkezine 44 kilometre uzaklıkta bulunan Çıldır Gölü, hem yaz hem de kış aylarında ilgi görüyor.

Deniz seviyesinden 1959 metre yükseklikte bulunan Çıldır Gölü, 123 kilometrekarelik bir alanı kaplar. Çıldır Gölü bölgesinde bir restoran, birkaç kısa ve düz parkur ve gölün kendisi bulunmaktadır.

Çıldır Gölü kış aylarında neredeyse tamamen buzla kaplıdır. Geceleri sıcaklık eksi 10 °C’ye düştüğü için genellikle kış başında donmaya başlar. Göl, yılın yaklaşık sekiz ayı donmuş halde kalıyor.

Göl donduğunda ata binmek, bisiklete binmek ve buz üzerinde yürümek mümkündür. Ayrıca buzları kırarak balık avlayan yerel balıkçıları izleyebilir, göl çevresindeki birkaç restoranda taze balıkların tadını çıkarabilirsiniz.

Nemrut Gölü, Bitlis

Nemrut Gölü, Nemrut Dağı’nın 2.800 metre yüksekliğindeki zirvesinde yer alır. Bitlis’in Tatvan ilçesindedir. Nemrut Gölü, dünyanın ikinci, Türkiye’nin ise en büyük krater gölü olma özelliğine sahiptir. Tatlı su gölüdür ve 15 kilometre kare yüzölçümüne sahiptir. 176 metre derinliğe sahip olan bu gölün kuşbakışı görünümü, hilal şeklinde olduğunu gösteriyor. Göl ayrıca kamp yapmaya uygun bir alana da sahiptir.

Cilo Dağı, Hakkari

Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde bulunan 4 bin 135 rakımlı Cilo Dağı, Türkiye’nin en yüksek ikinci dağıdır. Zirvesi sürekli kar ve buzla kaplı olan ve güneydoğu Torosların en doğu uzantısını oluşturan tektonik bir dağdır.

Uludoruk Buzulu, Cilo Dağı’nın hemen yakınında (4 km) ve aynı zamanda Toros Dağları’nın bir parçası olan Uludoruk Dağı’ndaki bir buzuldur.

Cilo Dağı’nın zirvesine yakın bölgede ters laleler, insanlar, yılanlar, geyikler, dağ keçileri, yaban koyunları, tavşanlar, kurtlar, tilkiler ve sembolik şekilleri betimleyen tarih öncesi kaya resimleri bulunmuştur ve ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. 

Munzur Dağları, Tunceli

Munzur Dağları (3.000 m) Tunceli’nin Ovacık ilçesinde bulunmaktadır.

Dağlar ziyaretçilere kültürel varlıkları, derin bir tarihi ve doğal güzelliği sunar. Eriyen kar, yemyeşil platolarla çevrili buzul gölleri oluşturur. Bu göz alıcı güzellik, doğanın harikalarını takdir etmek için çevre il ve ilçelerden buraya gelen doğaseverleri cezbediyor.

Ziyaretçiler yolculuklarına Kırkmerdiven Vadisi’nde başlıyor ve dik ve karlı patikaları takip ederek yaylalara ve buzul göllerine ulaşıyor. Oradan Teng, Sor, Gani Hesen, Kormuskan, Korteres ve Kepir yaylalarına ulaşılabilir.  

Süphan Dağı, Ağrı, Bitlis ve Muş

Süphan Dağı, Türkiye’nin en yüksek üçüncü dağıdır ve Malazgirt, Patnos ve Ahlat ilçelerinde yer alır. Pek çok sertleşmiş lav katmanının oluşturduğu konik bir şekle sahip kompozit bir yanardağdır. 

Süphan Dağı, Van Gölü’nün hemen kuzeyindedir. Bu dağ Adilcevaz ve Patnos civarında yer alır. En iyi yaz aylarında yapılan bir etkinlik olan Süphan Dağı’na tırmanmak için Adilcevaz makamlarından izin alınması gerekiyor. Zirvede lavların oluşturduğu yaklaşık bir kilometre uzunluğunda bir höyük vardır.